Anglais | Turc | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmayı) amaçlamak | ||
The second railway package, like the first, aims to create a common internal market in rail transport. İkinci demiryolu paketi de birincisi gibi demiryolu taşımacılığında ortak bir iç pazar yaratmayı amaçlıyor. More Sentences |
||||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmayı) amaçlamak | ||
The second railway package, like the first, aims to create a common internal market in rail transport. İkinci demiryolu paketi de birincisi gibi demiryolu taşımacılığında ortak bir iç pazar yaratmayı amaçlıyor. More Sentences |
||||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) niyetinde olmak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) gayesinde olmak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmayı) planlamak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) istemek | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) niyetinde olmak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) gayesinde olmak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmayı) planlamak | ||
Phrasals | aim to (do something) v. | (bir şey yapmak) istemek |